Video oyunlarını niçin severiz? Genel yargı şudur: Gerçek yaşamda yeteri kadar hissedemediğimiz duyguları, bir nebze de olsa bize yaşatabilmeleridir. Bir örnekle de destekleyecek olursak; GTA serisini sevmeyenler de olsa sevenlerin sayısı kat ve kat fazladır. Bunun nedeni ise bana göre hemen yukarıdaki satırlardan sebeptir. Tabii ki her zaman gerçek hayatımızda yapamadığımız olayları oyunlarda gerçekleştirmek bir zaman sonra sıkabilir insanları. İşte bu gibi zamanlarda devreye başka bir oyun türü girer, simülasyonlar. Simülasyon türündeki oyunların amacı basittir; gerçek olayları bize aynen aktarmak. Aslında bu, simülasyon oyunlarının, genel olarak hedefidir dersek daha doğru olur sanırım.
Simülasyon oyunlarını kısaca amacından bahsettikten sonra gelelim oyunumuza. Bu zamana kadar çıkan simülasyon oyunları genelde uçaklar üzerine olurdu ya da arada bir değişikliğe giderek tren simülasyonları da denenmişti. Ama hiçbir zaman gemi simulasyonu çıkmamıştı diyemeyeceğim, çünkü aklımda -adını hatırlayamadığım- bir oyun var. Ancak bu bahsettiğim oyunda tam bir simülasyon tadında değildi. Yani kısacası oyunumuz olan Ship Simulator 2006'da denenmemiş bir tarz olan gemileri ele alıyoruz. Eğer sizinde küçükken: "Büyüyünce ne olacaksın yavrum?" sorularına cevabınız: "Kaptan olacağım!" ise heyecanlanabilirsiniz mi acaba?
Titanic batmadı, yüreğimizde yaşıyor
İlk önce kullandığımız aletlerden başlayalım. Ship Simulator 2006'da 9 adet gemi kullanabilme imkanımız var. Bu gemiler; yat, römork gemisi, küçük konteynır gemisi, kuru yük gemisi, taksi botları, sürat motorları, büyük konteynır gemisi, petrol gemileri ve adını denizcilik tarihine altın harflerle kazımış, fakat çamura batmış olan Titanic'den oluşmakta. Gemi sayısı kulağa fazla gelmese de bence oyun için yeterli sayıda. Ancak kullandığımız gemilerin sadece türü dışında renkleri ve desenleri gibi dış görünüşleri de birbirinden farklı olsaydı çok daha iyi olurdu.
Kullanabildiğimiz 9 çesit geminin kontrolleri, birbirinden farklı. Genel olarak gemilerde üç adet öğeden sorumluyuz. Güç kontrolü, dümen kontrolü ve yan motorlar. Güç kontrolü geminin hızını, dümen kontrolü ise geminin yönünü belirliyor. Yan motorlar ise gemini olduğu yerde dönebilmesini sağlıyor. Tabii her gemide bu üç çeşit kontrolden sorumlu değiliz. Meselâ Titanic'de yan motorlardan sorumlu değiliz. Keza taksi botlarında da aynı şekilde... Ayrıca şunu belirtmekte de fayda görüyorum. Bazı gemilerde, örneğin dümeni çevirdiğiniz yerde sabit olarak dururken, bazı gemilerde ise başlangıç noktasına geri dönüyor. Bu, özellikle taksi botları ve sürat motorlarında kontrolü oldukça kolaylaştırıyor.
40 derece sancak
Kontrollere değinmişken buradan devam edelim. Kontroller bir simülasyon oyunu için normal veya kolay sayılabilir. Ama kesinlikle zor değiller. Kontroller klavye+fare ile oynanabildiği gibi joypad desteği de vermekte. Ama tavsiyem joypadi pek işe bulaştırmamanız. Klavye+fare ikilisi işinizi oldukça iyi görüyor. Yukarıdaki paragrafta bahsettiğim öğeleri kullanmak oldukça kolay. Monitörünüzün soldan sağına doğru kontroller dizilmiş durumdalar. Bu kontrolleri, fareniz ile sürükleyerek kullanabildiğiniz gibi klavyenizdeki yön tuşları ile de kullanabilirsiniz. Bunların dışındaki kontrol unsularından bahsedecek olursak; C tuşu ile kaptan köşkünden oynayabilir, farenizin scroll tuşu ile de kamerayı yakınlaştırıp uzaklaştırabilirsiniz. Ayrıca farenizin sağ tıkına basılı tutup kamera açısını istediğiniz yöne getirmeniz mümkün. Ve son olarak da TAB tuşu ile ekrandaki tüm göstergeleri kaldırabiliyorsunuz.
İmdat! Boğuluyorum.
Ship Simulator 2006'da iki adet liman bulunuyor. Bunlar: Hollanda'daki Rotterdam limanı ve Almanya'daki Hamburg limanı. Bunlara ek olarak Phi Phi adaları adında tropikal yerlerde de gemilerinizi su üstünde tutabiliyoruz. İki adet liman sayı olarak az ancak yüz ölçümü bakımından oldukça geniş. Toplam 700 km2 oynama alanına sahibiz. Bu da tek CD olan bir oyun için yeterli bir alan.